Sen de gidiyorsun demek
Unutuyorsun ağır ağır
Unutursun dediğimde
Unutmam diye kavga ettiklerini
Sen de dayanamadın demek
Hayat oldu bahanen senin de
Gerçek olmayan gerçekler
Götürüyor demek seni de
Sen de bıraktın eski bir kitap arasında gülleri
Tozlu eski silik bir kitabı sandığa kaldırır gibi
Sen de gidiyorsun demek
Gitmem dediğin yerlere
Yüreğin kaldırmadı demek
- Özlemeyi -
Oysa ben hep taşımak için çıkmıştım yola
Son sevdiğimi
Şimdi sen dedin ya “uzaklaştım galiba”
Ben çoktan el sallamıştım ardından
Gitme demiştim
Sen gittikçe ben küçülürüm uzakta
Çok uzakta kaldım şimdi
Arkana dönüp baktığında dahi nokta kadar
Bari unutma diyecem ama
Sen gitmem de demiştin
Unutursun da günü saati gelince
Bu kez su dökmüyorsam ardından
Bildiğimdendir dönüşün olmayacağını
Su gibi git su gibi dön derler ya hani
Sen yine de su gibi git
Dönemeyecek olsan bile
Bu sefer yüreğinde beyninde yürüyorsun benden uzağa
Ve ben bu sefer biliyorum
Bir kez uzaklaştımı insan sevdiğim dediğinden
Ümit beslenmez ardından
Çünkü dönmez uzaklaşmam dedikten sonra giden
Çünkü taşımaz yüreğinde dönebilecek bir sevgili
Çünkü bir daha asla yaşamaz ona gitmem diye yalan söyleten sevgiyi
- En azından eskisi gibi -
Tamer TULGAR - Girne 2009
27 Ekim 2009
27 Eylül 2009
SONSUZ SENSİZLİK
Kollarımda tuhaf bir sızı ile sarıldım boşluğuna
Bir elim saçlarınmış gibi taradı sensizliği tel tel
Derin bir nefes gibi çektim içime kokun yerine yılların özlemini
İçim yandı...yüreğim titredi...sanki senmişsin gibi öperken hayalini
Dün yine arşınladım yolları...adım adım saydım dakikaları
Yolunu gözlerken gözlerimi diktiğim bitmek bilmez yol kısaldı sanki
Geçmek bilmeyen dakikalar biti verdi bir anda
Çoktan varmıştım yıllar boyu korktuğum yalnızlığa
Göğsümde tuhaf bir boşlukla sarıldım yalnızlığa
Sensizliği dolduracak kadar büyük tek duyguya
Yağmur yağdı buse buse yanaklarıma
Dudakların değmiş gibi silmedim damlaları
Damla damla
Nefes nefes
Dün yine seviştim yalnızlıkla
Senden kalan son yağmurun altında
Tamer TULGAR
Mağusa - 2009
Bir elim saçlarınmış gibi taradı sensizliği tel tel
Derin bir nefes gibi çektim içime kokun yerine yılların özlemini
İçim yandı...yüreğim titredi...sanki senmişsin gibi öperken hayalini
Dün yine arşınladım yolları...adım adım saydım dakikaları
Yolunu gözlerken gözlerimi diktiğim bitmek bilmez yol kısaldı sanki
Geçmek bilmeyen dakikalar biti verdi bir anda
Çoktan varmıştım yıllar boyu korktuğum yalnızlığa
Göğsümde tuhaf bir boşlukla sarıldım yalnızlığa
Sensizliği dolduracak kadar büyük tek duyguya
Yağmur yağdı buse buse yanaklarıma
Dudakların değmiş gibi silmedim damlaları
Damla damla
Nefes nefes
Dün yine seviştim yalnızlıkla
Senden kalan son yağmurun altında
Tamer TULGAR
Mağusa - 2009
25 Eylül 2009
EV BÜYÜDÜ
Sen gittin ev büyüdü sanki
İki adımlık koridor metrelerce uzadı sen yokken
Git git bitmiyor sanki salonla mutfak arası
Sanki yatak odası ev kadar oldu da.....ısınmıyor sensiz
Bu ev bolardı sanki
O kadar büyüdü ki ev
İçinde kayboluyorum sensiz
Sen çıkınca o kadar boşaldı ki
Büyüdü sanki sensiz
Duvarlar soldu git gide
Mumlar sanki yanmak istemezmişcesine cılız
Sanki sen giderken içerdeki havayı da aldın da
Mumlar dahi yanamıyor sensiz
Evet evet
Sen gidince ev de benim gibi boş kaldı
Sensizliği sığamayacak kadar
Ev büyüdü sensiz
Tamer TULGAR
Mağusa-2005
İki adımlık koridor metrelerce uzadı sen yokken
Git git bitmiyor sanki salonla mutfak arası
Sanki yatak odası ev kadar oldu da.....ısınmıyor sensiz
Bu ev bolardı sanki
O kadar büyüdü ki ev
İçinde kayboluyorum sensiz
Sen çıkınca o kadar boşaldı ki
Büyüdü sanki sensiz
Duvarlar soldu git gide
Mumlar sanki yanmak istemezmişcesine cılız
Sanki sen giderken içerdeki havayı da aldın da
Mumlar dahi yanamıyor sensiz
Evet evet
Sen gidince ev de benim gibi boş kaldı
Sensizliği sığamayacak kadar
Ev büyüdü sensiz
Tamer TULGAR
Mağusa-2005
TRANSPARAN
tablo gibiydi yaşanan
olması gereken herşeyin çizildiği
küçük bir bulut
sakin bir nehir
ve nehrin aktığı azgın deniz
denizde yürek boyu şampanya dalgalar
mavinin her tonu
yeşilin en murat hali
ama guneş yoktu
hep sarı istedim senden
altin renkli bir güneş için…
-- Ümit Sarisi --
sonra turuncu bekledim en azından
gün batımı kadar koyu ama yine de güneş olsun diye
sarının en hüzünlü hali turuncu ama guneş olsun yine de
sonra kırmızıya razı geldim gece olmadan son ışığı yakalarım ümidiyle
ve sonra sen geldin
koca bir kutu siyahla
geceyi çizmek icin tuale
önce kararttım tonları
yetmez dedin
ve biraz daha
yüreğim razı gelmedi zifiri karanlığa
sen yapamıyorsan ben tamamlayım dedin
koca bir fırçayla ışıksız aysız yıldızsız bir gece çizdin
şimdi tual simsiyah
sevdiğin gibi zifiri karanlık
koca tablo tek renk artık
-- SENSİZLİK KARASI --
sen bitirdin ama imza bana kaldı
iki damla gözyaşi ile
-- YAKUT KIRMIZISI --
Tamer TULGAR
Mağusa-2005
olması gereken herşeyin çizildiği
küçük bir bulut
sakin bir nehir
ve nehrin aktığı azgın deniz
denizde yürek boyu şampanya dalgalar
mavinin her tonu
yeşilin en murat hali
ama guneş yoktu
hep sarı istedim senden
altin renkli bir güneş için…
-- Ümit Sarisi --
sonra turuncu bekledim en azından
gün batımı kadar koyu ama yine de güneş olsun diye
sarının en hüzünlü hali turuncu ama guneş olsun yine de
sonra kırmızıya razı geldim gece olmadan son ışığı yakalarım ümidiyle
ve sonra sen geldin
koca bir kutu siyahla
geceyi çizmek icin tuale
önce kararttım tonları
yetmez dedin
ve biraz daha
yüreğim razı gelmedi zifiri karanlığa
sen yapamıyorsan ben tamamlayım dedin
koca bir fırçayla ışıksız aysız yıldızsız bir gece çizdin
şimdi tual simsiyah
sevdiğin gibi zifiri karanlık
koca tablo tek renk artık
-- SENSİZLİK KARASI --
sen bitirdin ama imza bana kaldı
iki damla gözyaşi ile
-- YAKUT KIRMIZISI --
Tamer TULGAR
Mağusa-2005
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)